Cute Polka Dotted Rainbow Bow Tie Ribbon

20 Ağustos 2013 Salı

A whisper of love-6

Jong-a:

Okula hiç ısınamamıştım.Sun ha bana olan eziyetlerine devam ediyordu ve bu gün aldığım bir haberle yıkılmıştım.Öğretmenimiz herkes nöbetçi olacak dedi ve liste sıralamasıyla yaptı.Listenin sonunda ben ve benim üstümde sun ha vardı.Daha da kötüsü listeye tersten başlamıştık yani bugün Sun ha ve ben nöbetçi olacaktık.Nöbetçiliğimizi öğle arasında yapacaktık.
 

Sun Ha: 

Bu nöbetçilik işi de ne böyle ne yani öğle aram çöpe mi gitti.Tenefüstü ve dışarıda yürüyordum birden o lanet olası kardeşim Dong min ile karşılaştım.Ona nefretle baktım ve beni kolumdan tutup pek görünmeyen bir yerde konuşmaya başladık.Aslında sınıfta biz iki çete halindeydik.Hyunso,II Sung,ben  diğer grupsa kardeşim ve onun arkadaşlarıydı.Rutin konuşmalarından birisini yaptı.Kardeşi olduğunu kimseye söylememem hakkında yine tehditler savundu.Ben zaten söylemezdim senin gibi bi kardeşi olmasını kim isterdi ki.Benim bazen psikopat tavırlarım olduğu için benden utanıyormuş.Bir gün seni öldüreceğim dedim.Tabiki içimden.

3.Şahıs:
Öğle arası olmuştu ve sınıfta sadece Sun ha ile Jong-a kalmıştı.Jong-a Sun ha ile iyi geçinmek istiyordu.Sun ha buna fırsat vermiyordu tabiki kızımız Jong-a durmadı işbirliği yapmayı teklif etti temizlik konusunda Sun ha kabul etmek zorunda kaldı.Birlikte paspas yıkamaya tuvalete gittiler ve bu arada bayağı araları düzelmişti.Sun ha ona artık hep gülerek cevap veriyordu.Jong-a da ona eski okulundaki komik maceralarını anlatıyordu.Dong min sınıfa girmişti ve kardeşini orada bekliyordu.Dong Min'e arkadası Sun Ha ile çok benzediğini söylemişti.Dong min çok sinirlenmişti.Acaba Sun Ha ' dan bir duyum mu aldı diye düşünmüştü.Jong-a paspasları Sun Ha ' ya verdi ve kendisi kantine cam silmek için bez almaya gitti.Sun Ha sınıfa girdiğinde sinirli abisini gördü .Sun Ha elindeki paspasları savurarak "Yine ne var" dedi.Dong Min daha çok sinirlendi ve Sun Ha'yı tahtaya doğru itti.Sun Ha biraz ileriye doğru haraket edecekti ki çarptığı sınıf tahtası birden sallanarak Sun Ha'nın üzerine düştü Dong Min panikledi.Sınıftan hızla çıktı.etrafına bakındı kimseyi görmeyince rahatlamıştı.Koşarak oradan uzaklaştı .Fakat  diğer sınıfın kapısının arkasından onu gözetleyen Hyun so ve Il Sung'dan habersizdi.

19 Ağustos 2013 Pazartesi

= Dong Min
A whisper of love-5
(1 hafta sonra )
Hyun so:
2:59
Saat  gece üçe geliyor ve ben uyuyamıyorum.Ben...Uykusuzluk çekmiş bir gecesi bile bulunmayan ben uyuyamıyordum ve bilin bakalım bu kimin yüzündendi.Jong-a mıdır nedir ona biraz acımasız davrandığımı düşünüp duruyordum.Her ne kadar husursuz hissedersem hissedeyim yine de uyuyabilen ben Jong-a adındaki maydonoz yüzünden uyuyamıyordum.İsmini okulda öğrenmiştim.Dikkatimi çekmişti yani.yok dikkat değilde öylesine söylemişlerdi ben de duymuştum.Aman neyse canım boşverelim çok mu önemli  !! 
Yataktan kalktım ve Il sung'a mesaj attım.Dün olanlar...Kafam çok karışıktı.
''kardeşim uyuyo musun ?''
'' yok abi uyku tutmuyo.Ne yapmalıyız sence?''
''Neyi?''
''Hyun so! oğlum anlamamazlıktan gelme bu saatte mesaj attığına göre demek ki sen de uyuyamadın vicdanın yakanı bırakmıyo di mi söylesene !?''
''''kes Il Sung.Vicdanla alakası yok bunun.hem bizim bu olayla bi alakamız yok tamam mı?''
''tamam sen ne yaparsan yap ama benim içim hiç rahat değil ve bil diye söylüyorum yarın gidip her şeyi itiraf edicem.''
''olmaz''
''Jong-a'dan bu kadar mı nefret ediyosun Hyun-so?''
işte bu soruyu hiç beklemiyordum.Aslında ona duyduğum neydi ben de bilmiyordum.Sadece ondan uzak durmam gerektiğini biliyordum sırf onun iyiliği için...
telefonum yeniden titredi.Bir mesaj daha gelmişti.
''Her neyse ben yarın gidicem.Dostum seni sattığımı falan da düşünme.Ben sadece doğru olanı yapmaya çalışıyorum ama bu olayda en az Dong min'inki kadar senin de suçun var bunu unutma...''
Evet.
Şuanki durumumu açıklayan kelime 'ben SUÇLUYDUM' hem de çok...

bölüm kısa oldu ama diğer bölüm uzun olcak inş. :D 1 hafta sonraya gittiğimiz için ne olduğunu pek kestiremiyosunuz anlıyorum ama diğer bölümde 'Hyun so neden suçlu ?' 'neye bulaştı bunlar?' ' Il sung ne itiraf edicek?' gibi sorularınızın yanıtını bulabileceksiniz.Diğer bölümde görüşürüüüüüz :)
dip not: multimedia Dong min kötü karakterimiz anlaşılan kötü şeyler olucak :D :D

18 Ağustos 2013 Pazar

6.Bölüm Kapağımız acaba kötü şeyler karakterlerimizi mi bekliyor ??!!





16 Ağustos 2013 Cuma

A whisper of love - 4
=sun ha 

3. şahıs :
Sun Ha daha o tenefüsten itibaren Jung-a'ya eziyetlerine başlamıştı.Geçerken omuz attı ve Jong-a tam yerine geçecekken ona çelme takarak yere düşürdü.Jong-a ayağa kalktı ve
''Benimle ne alıp veremediğin var senin ?!''
sun ha sinirlenmişti.
''vaay yeni kızımız bana cevap da verirmiş ''
deyip onu tahtaya itti.Jong-a'nın okul kıyafetleri tahtadaki tebeşirden dolayı pislenmişti.Bu arada üzerinde olan Yoon hei'nin hırkası da bir vidaya takılıp sökülmüştü.Bunu gören Jong-a köpürdü.Emanet olan bir şeye çok değer verirdi.Bu kız kimdi ve neden ona bu şekilde davranıyordu?! 
''sen bi delisin hatta kaçıksın!!''
Sun ha tam Jong-a'nın yakasından tutup ona tokat atacakken koridorda nöbetçi öğretmenin sesini duydular ve ikisi de kapıya doğru baktı.Jong-a o zaman fark etti ramen kafa ona pis pis sırıtıyordu...
Nöbetçi öğretmen kapının önünden geçip gitmişti ve Sun Ha Jong-a'ya tekrar dönmüştü ki tuvalete gitmiş olan Yoon Hei geldi.Sun Ha'yla Jong-a'yı o halde görünce olayın ciddiyetini kavradı ve hemen Jong-a'ya 
''Jong-a müdür seni çağırıyor galiba kaydınla ilgili''
dedi ve Jong-a'yı kolundan tutarak sınıftan çıkardı.
Hemen lavaboya gittiler ve Yoon hei heyecanla konuşmaya başladı
''Jong-a bu halin ne !!? Sun Ha'yla namı diğer okulumuzun psikopatıyla kavga mı ediyordun !?Ahh Jong-a sen onu bilmezsin delinin tekidir takdı mı takar bak bulaşma ona''
Jong-a:
''Deli olduğu kesin hemen anlaşılıyor.Yoon hei bak ben ona hiç bir şey yapmadım birden bana sataştı neden böyle davrandığı hakkında hiç bir fikrim yok''
''neyse sen kendine yine de dikkat et sağı solu belli olmaz onun.Hadi sınıfa gidelim hoca gelecek''
''bu halde mi ?ayrıca Yoon Hei hırkan biraz mahvoldu ve hepsi benim yüzümden''
''heey tamam olsun bi hırkanın lafını mı yapıyosun sen iyi ol yeter''
Yoon Hei sözlerini böyle bitirdi ve Jong-a gülümsedi.Önceki okulunda da Yoon Hei gibi bir arkadaşı vardı ve yeni okulunda yakın arkadaş edinememekten korkuyordu.Ama Yoon Hei gerçekten çok iyiydi ve ona güven veriyordu ''onu bulduğum için çok şanslıyım'' diye düşündü ve sınıfa girdiler...
Ders tarihti ve çok sıkıcıydı ya da Jong-a'ya öyle geliyordu.Sınıfın dedikoducuları ona bakıp bir şeyler fısıldaşıyorlardı ama Jong-a onları önemsemiyordu.Çünkü şu an gözlerine inanamıyordu.Sun Ha derse katılıyor, hocayla münakaşa yapıyor aynı zamanda da sıra arkadaşıyla şakalaşıyordu.Jong-a onun hiç böyle biri olabileceğini düşünmemişti.Yoon Hei'ye döndü ama yoon hei Il Sung'a bakarken hülyalara dalmıştı.Jung-a Hei'ye alçak bir sesle
''aigooo bizim platoniğimiz yine mi dalmış'' 
dedi.Yoon Hei irkilerek Jong-a'ya döndü ve
''Yaa !! biraz sessiz ol herkes duyacak şimdi''
dedi.Jong-a asıl konuya geldi ve
''Sun ha öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla hep böyle midir?''
dedi sun ha'yı göstererek.Yoon Hei kafasını salladı
''evet taktığına tam takar ama çevresindekilerle çok iyi geçinir ayrıca notları da iyi.peki neresinde bunun psikopatlık diyeceksin kısa ve net dolduruşa geliyor.Yani sen ona gidip birini kötülersen yerinde duramaz''
''hımmm aslında iyi biri gibi ha?''
''kısmen''
Jong-a ders boyunca düşündü.Nedensiz yere ona sataşması da acaba birinin dolduruşuna gelmesinden dolayı mıydı...

15 Ağustos 2013 Perşembe


A whisper of love-3

Jong-A :
Tamam çirkin şansı diye bir şeyin olduğuna inanıyordum ama bu kadarı da fazla değil miydi !? sesimi çıkarmadan Yoon Hei'le sıraya oturduk.Bi şekilde şu anda bu sınıftan çıkmak istiyordum hatta çıkıp geri dönmemek.Düşündüğüm gibi de yaptım sınıftan bir hiddetle çıktım ve idareye doğru ilerledim.Bu sırada Yoon Hei arkamdan koşturuyordu ona bir şey söylemeden çıkmıştım.Tabi neden böyle saçma davrandığım hakkında hiçbir fikri yoktu,Ona bir açıklama yapmam gerekiyordu,Arkamı döndüm ve ramen kafayla aramda geçen her şeyi ona anlattım.Bu sırada zil çalmıştı Yoon hei sınıfa gitti ve ben de idareye gittim.Müdür çok iyi biriydi.Başka bir sınıfa geçip geçemeyeceğimi sordum fakat istediğim cevabı alamadım ve dersimizin öğretmeniyle beraber sınıfa çıktık.Sınıfa çıkarken aklımdaki tek düşünce ramen kafanın beni görünce ne tepki vereceğiydi...
3. şahıs :
Öğretmen Hong kapıyı açtı ve Jong-a içeri girdi.Girer girmez gözleri Hyun so'nun gözleriyle buluştu.Hyun so gözlerini 4 metre açmış ona bakıyordu.Artık onun bir ajan olduğunu düşünmeye başlamıştı fakat takip edilecek kadar önemli bir kişi olmadığını fark etti.Bu arada öğretmen Hong söze girdi.''Arkadaşlar bu yeni transfer öğrencimiz.Merhaba deyin'' Jong-a hala Hyun so'ya bakıyordu ve sonra herkesin onun konuşmasını beklediğini fark etti.'Merhaba.Benim ismim Yoon Jong-A.Umarım iyi geçiniriz.''
Hyun so :
Sınıfa yeni birinin geleceğini hatta çok güzel bir kız olduğunu duymuştum ve öyle birini bekliyordum  ta ki 5 saniye öncesine  kadar.Maydonoz kız tam kapının önündeydi ve bakışlarını bana dikmişti.Önce hayatımın geri kalanını düşündüm.Bu maydonozla iki sene aynı sınıfta kalamazdım.Ahh bu maydonoz şimdi de sınıfıma mı maydonoz olmuştu !!?
3. şahıs :
Jong-a ürkek adımlarla ona güneş gibi parlayan bir yüzle bakan Yoon Hei'nin yanına geçti.Şu anda ramen kafanın tam çaprazında oturuyordu.Arkası dönük olduğu halde bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu.Anlaşılan lise hayatının geriye kalan kısmı onun için pek de iç açıcı olmayacaktı.O sırada Hyun So'nun aklından kötü düşünceler geçiyordu bu yeni kıza dair...
Hyun so :
3 2 1 vee zil !! 40 dakika boyunca bu güzel denilen ama güzellikten nasibini almamış kızla aynı havayı solumuştum.Artık ona bir hoşgeldin hediyesi vermenin vakti gelmişti.Tabi bunu kendi elimle vermek hoş olmazdı.Okulumuzun  psikopat kraliçesi Cha Sun Ha'nın yanına gittim ve kısık bir sesle hoş geldin hediyemizi vermesini söyledim...

14 Ağustos 2013 Çarşamba

A whisper of love -2


hyun so :
kardeşimin yanında oturan kızı tanımıştım.Pazarda babannemle arama giren maydonoz kızdı.Bu kız ailemle ilgili konularda neden önüme taş koyup işimi zorlaştırıyordu ki?aisshhh.. tamam yeter insanları bana karşı yeterince doldurdun küçük maydonoz ama yeter ! kimse benim hayatıma müdahele edemez buna bir son vermenin zamanı geldi ! tam çok yakınlarına gelmiştim ki birden sun hee gülmeye başladı.çok içten bir gülüştü bu.O an kardeşimi uzun zamandır güldürmediğimi fark ettim.biraz üzüldüm hatta kıskandım da.bu kız kimdi de kardeşimle benden daha fazla ilgileniyordu !? hızlıca gittim ve sun hee'yi bileğinden yakaladığım gibi yanıma çektim.maydonoz kıza da kötü bir bakış atıp (hatta en ölümcülünden) ''bir daha gözüme gözükmesen iyi olur'' dedim ve arkamı dönüp gidiyordum ki...
Jong-A

Ahh yine mi bu çocuk karşıma çıkmıştı ! Küçük kızın abisi olduğunu kavramam zor olmadı.Tavırları yine küstahtı ve kardeşinin kolunu delicesine sıkıyordu.Arkasına dönüp gidecekken kendimi tutamadım ve ''Hey RAMEN KAFA !!'' yavaşça döndü.Çok kızmıştı.Kulaklarından sanki buhar çıkıyordu.Haksız değildim saçları gerçekten ramene benziyordu.Aslında sinirlenmesi çok hoşuma gitmişti.biraz önceki cümlesinin hıncını almıştım.cümlemi devam ettirmem gerektiğini farkettim.'kardeşine daha iyi davranmayı denemeni tavsiye ederim' dedim.Küçük kızı tutan eli biraz gevşemişti.'Senin tavsiyelerine ihtiyacım yok' dedi ve hızlıca gittiler...
3. şahıs :
Ertesi sabah Jong-a uykulu gözlerele yengesinin bağrışlarıyla uyandı.Okula geç kalmıştı.Hızlıca giyindi, çantasını eline aldı ve konverslerinin bağcığını bile bağlamadan koşmaya başladı.yolda koşarken önünde yavaşça yürüyen ramen kafalı çocuğu fark etmemişti.Çantasını sırtına geçirirken bir an eli yanına ulaştığı Hyun so'nun elindeki yıpranmış kapaklı deftere çarptı.Defter kaldırımın kıyısındaki çamura düştü.Henüz sahibine bile bakmayı akıl edemeden özür dilemeye başladı ve hemen defteri çamurun içinden alıp temizlemeye çalıştı.birden sahibinin bileğini tuttuğunu hissetti ve kızgın olduğunu anlayarak tekrar özür diliyordu ki karşısındakinin ramen kafa olduğunu fark etti.Hyun so tuttuğu kolundan kendine çekerek defteri elinden aldı.'' neden bu kadar sakar,geveze ve aptal olmak zorundasın !? sana yapma denen şeyleri yapmakta üstüne yok.Aptal maydonoz !!''Hyun so bu sefer çok sinirlenmişti çünkü bu defter onun için önemliydi ve aptal kız defteri mahvetmişti.Jong-a tam savunmaya geçeceği sırada Hyun so defteri onun üstüne sürerek temizledi ve omzuna çarparak yoluna devam etti.Jong-a'nın  okulda ilk günüydü ve üstü mahvolmuştu.O sırada yanına çok tatlı bir kız yaklaştı ''merhaba ben yoon hee.Üstün biraz...' jong-a mahcup bir sekilde ''ahh evet tekrar dönmem lazım gibi görünüyor'' Yoon hei ''baksana sana hırkamı verebilirim hiç gitmene gerek yok ''Jung-a ''aslında hiç fena olmaz'' dedi ve yoon heinin hırkasını giydi. ''ahh bu arada ismimi söylemeyi unuttum ben de jung -a. Yoon Jung-A.'' Yoon hei ''sen sınıfımıza yeni transfer edilen öğrencisin galiba.Sanırım seninle çok iyi arkadaş olacağız'' dedi ve gülerek okula doğru gittiler.
Okulun kapısına ulaşmışlardı ki yanlarında siyah camlı lüks bir araba durdu ve arabadan çok yakışıklı bir çocuk indi.Yoon hei yürümeyi bırakmıştı ve sadece arabadan inen çocuğa bakıyordu.Bu gösterişli çocuk Jong-anın ilgisini hiç çekmemişti ama Yoon hei'nin ona bakışlarını görünce o da çocuğa baktı.Yoon hei'nin bakışlarından hemen aşık olduğunu anlamıştı.Jung-a''hey yoksa sen ve o...'' Yoon hei ''ah hayır o dediğin anca rüyalarımda oluyor.malesef platoniğim..''
Okula girdiklerinde birkaç kişi dönüp onlara baktı.Bunlar Jung-A'nın yeni öğrenci olduğunu bilenlerdi.Sınıfa girdiler ve Jung-a boş sıra bulmak için etrafa bakıyordu ve onu fark etti.
Ramen kafa en arka sırada pencereden aşağıya doğru bakıyordu...

7 Ağustos 2013 Çarşamba


TANITIM
Lee hyun so : Babasını trafik kazasında kaybetmiş annesi küçük kız kardeşi ve babaannesi ile yaşıyor.
Yoon Jong A: Ailesi Busanlı fakat okumak için amcası ile yengesinin yanında kalmak zorunda.Yengesi ile araları pek iyi değil.
Kim Yoon Hei:Yoon Jong-a 'nın en yakın arkadaşı Kang IL Sung'a plotonik aşık ..
Kang IL Sung:Lee hyun so 'nun arkadaşı futbol alanında çok başarılı.. ve okulda çok havalı..
Lee sun hee:Lee hyun so ' nun kız kardeşi
Cha Dong Min:Lee hyun so 'nun ezeli düşmanı ... 
(İlk hikayemiz 3 arkadaş yazıyoruz ... Korefanıyızzz :) :) korefanı değilseniz bile okumalısınızz...Yorumlarınızı ve oylamalarınızı bekliyoruzz.)  :) 

kitap kapağımız :) :) 



1.bölüm===
3. şahıs anlatımı
hyun so hızlıca mahallelerinin yakınındaki pazara doğru koşuyordu.Öğrendiği gerçekler onu çok sarsmıştı.düşündükçe daha çok sinirleniyordu.Babannesi bunu nasıl yapabilirdi?!!sonunda tezgahın arkasındaki babannesini gördü.hızlıca yanına yaklaştı tezgahı yerlebir etti.'halmoni!!bunu bize nasıl yaparsın?biz o kadar düşkün müyüz onların pis paralarına?'babanne 'aigo aigo meyvelerim!! hyun so yeter artık kurtul şu gururundan!annenin haline bak o para olmadan nasıl yaşayacağız?senin de tek yaptığın haytalık..' hyun so son cümleden sonra kendini tutamadı ve bir anlık sinirle elini kaldırdı.'aisshh...halmoni !'fakat elini indiremeden birinin bileğini tuttuğunu hissetti.'bu ne küstahlık ! yaşlı bir kadına nasıl el kaldırırsınız !'hyun so elini hızla kurtardı ve karşısındaki ufak tefek geveze kıza kötü bir bakış atıp oradan uzaklaştı.Giderken siniri biraz yatışmıştı ve aslında bir yanı halmonisine vurmadığı için rahatlamıştı.
Jung-a korkmuş gözler ile bakan kadını oturttu ve teselli etti.'geçti ajummoni iyi misiniz?' yaşlı kadın 'teşekkür ederim hanım kızım sen olmasan ..' .Jung-a yaşlı kadına tezgahını toplamasında yardım etti.İnsanlara yardım etmeyi seviyordu.Böyle güçsüz kişilere zorbalık edenlerden nefret ediyordu.eve giderken yine düşüncelere dalmıştı.Bir anda gürültülü bir sesle düşüncelerinden sıyrıldı.önünde durduğu küçük evin bahçe kapısının arasından küçük bi kızın gizlice çıktığını ve koşarak uzaklaştığını gördü.Küçük kızı takip etti ve parkta oturduğunu gördü.Yaklaştı ve ağladığını fark etti.Yanındaki salıncağa oturarak "neden ağlıyorsun?" diye sordu.Küçük kız "bıktım bu kavgalardan abim sinirleniyor ve etrafı birbirine katıyor."Jung-a küçük kıza gülümseyerek "insanlar bazen sinirlenir ama sonra çok pişman olurlar." küçük kız gözyaşlarını silerek 'abimde pişman olur mu?' diye sordu.jung-a 'yengem kadar kötü biri degilse pişman olur' dedi ve gülümsedi.küçük kız 'yengen kötü birisi mi??' diye sordu.Jung-a ağzını biraz büzerek yengesinin taklidini yapmaya başladı "Yaaaa Jung-aaaa  Kimchi torbası gibi oturmaa geldee sofrayı hazırla" .. Küçük kız kahkahalarla güldü ona Jung-a da eşlik etti.Fakat arkada onları gizlice dinleyen hyun so onlar kadar neşeli değildi...